Kanser her yıl sessizce milyonlarca hayatı yok ediyor. Hücrelerin agresif büyümesi ilk aşamada hiçbir iz bırakmıyor ve görünür hale geldiklerinde kanserli büyüme geri döndürülemez bir aşamaya ulaşmış olabilir.
Kansere çara için yıllardır bilim insanlarının araştırması sürüyor. Avustralyalı bilim insanları bal arılarından alınan zehrin laboratuvar ortamında bazı agresif meme kanseri hücrelerini yok ettiğini gözlemledi.
Zehrin ve zehrin içinde bulunan melittin maddesinin tedavi etmesi zor olan iki meme kanseri tipine karşı, üçlü negatif ve HER2 pozitif, denendiği belirtildi.Bu keşif heyecan verici bulunsa da bilim insanları daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini söylüyor.Meme kanseri dünya çapında kadınlarda en çok görülen kanser tipi.
Bu tür bir çığır açan gelişme, Harry Perkins Tıbbi Araştırma Enstitüsü ve Batı Avustralya Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yapıldı.Bu araştırmacılar, bal arısı zehrinin kanserli hücreleri öldürebileceğini buldular.
2020'de yapılan çalışma, uluslararası dergi NPJ Nature Precision Oncology'de yayınlandı. Bal arısı zehrinin üçlü negatif meme kanseri ve HER2 ile zenginleştirilmiş meme kanseri hücrelerini hızla yok ettiğini buldu.
Daha önce hiç kimse bal arısı zehrinin veya melitinin meme kanserinin tüm farklı alt tipleri ve normal hücreler üzerindeki etkilerini karşılaştırmamıştı.
Bal arısı zehrini normal meme hücrelerinde ve meme kanserinin klinik alt tiplerinden hücrelerde test edildi. Hormon reseptörü pozitif, HER2 ile zenginleştirilmiş ve üçlü negatif meme kanseri.
Çalışma, melittinin kanser hücre zarlarını 60 dakika içinde yok edebildiğini ve son derece güçlü olduğunu buldu. Melittin, kanser hücrelerinin büyümesi ve hücre bölünmesi için gerekli olan kanser hücrelerinin kimyasal mesajlarını sadece 20 dakikada azaltabildi.Melittin, bal arısı zehrinin ana bileşenidir ve kuru ağırlığının yaklaşık %50'sini oluşturur. Anti-inflamatuar, antiviral ve antimikrobiyal özellikleriyle bilinen küçük ve güçlü bir peptittir. Melittin, hücre zarlarını parçalayarak etki eder ve bu da onu bilimsel araştırmalarda, özellikle kanser tedavisinde, kanser hücrelerini hedef alıp öldürebildiği yerlerde faydalı hale getirir.